21 Ocak 2011 Cuma

KAR SIZISI

Şimdilik bir rastlantı

bombalar düşmedi başıma

salgınlardan kurtuldum,

ensemde kara cehennem

dişlerinin sıcaklığı

kanserin, sarılığın, sars’ın,

bir korku filmi yaşadığım çağ

ömrümün ellinci yaşı merhaba


Düşlerimde kar sızısı

alnım ateşler içinde

gören içtiğimi sanacak

dünya yalpalıyor oysa

yanık ceset kokuyor ortalık,

her an çalabilir kapınızı

zamansız ecel tanrıları

diğer namıyla uygarlık !


Payıma düşen güneşe

göz dikenler karşısında

konuşmak yasaktı ya

susmak ölümcül ayıp,

iyice büründüm gömleğine

gül açan insan sıcaklığının

bir yudum sevgi uğruna

el edip çağırdım sizi

bekledim aşkın kıyısında


Yaşanacak ne kaldı ki

demeler sizin suçunuz

yürekleri paylaşmayı

tenden ibaret sayanlar

hangi toprağı suluyorsunuz?

Size dokunmayacak mı

dünyayı saran yılan?


Kuyruğunu çevirip

incecik ensesine

gururunu onarıyor

adı hayvan olan akrep

ateş çemberlerinde

siz susuyorsunuz


(Yağmurkuşunun Türküsü'nden;sf.45-46)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder