26 Ocak 2011 Çarşamba

AŞK TERLEMESİ

Beni gülüşünle sına hüznünle değil
akşamı getiren kuşlar yuvaya döndü
rüzgâr sustu kuytularda, sular duruldu
yalnız bir gölgeyim duvarlar arasında
ne çokmuş söylemediğim söylediğimden
sana güller veriyorum birazcık eğil

Odalar senin olsun dağların dili benim
ben çıkarım yokuşları anadan üryan
"yeter ki kararmasın
sol mememin altındaki cevahir "
hayır gelmez anladım canı eşya görenden
dost sandığım mor yalnızlıkmış meğer

Ola ki buzun altı sıcak su yatağıdır
bulurum ümidiyle saklı şifrelerini
açmayan bir gül ağacını okşuyorum inatla
şakıyan renkleri gösteriyorum
aşk terlemesini
son limanların kahırlı türküsüyüm artık
sensiz de yelken açar bu yorgun gemi

Güz haritasının çetrefilli yollarında
kılavuzu kendi olan yalnız bir kaptan
bulur mu acaba aşk sokaklarını
yıllardır aradığı o düş ülkesinin,
zaman kuyulara doğru akıyor hızla
her gün yeşil bir yaprak eksiliyor ömrümden
gövdem şimdi inim inim inleyen bir nehir


*(Onaltıkırkbeş: Nisan 2007)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder