16 Ekim 2013 Çarşamba

email: bulent.guldal@gmail.com
BU TÜRKÜ BİTMEZ

Uyan alev gözlüm uyan
ne söylüyor sana dinle
içindeki altın ırmak

Gözlerini kamaştıran
güzellik bir kereliktir
yakışıyor mu insana
örümceğe teslim olmak

Sonsuzun türküsüyle
içli dışlısın dinle;
karıncanın aşk sesini
evrenin ak fısıltısını
böyledir işte yanmak

Özgür müsün bir sına !
sunulanı reddet onurunla
kayaların arasından
fışkıran fidan gibi
küllerinden yeşerecek
senin olan yaşamak

                                  Bülent GÜLDAL

*(Berfin Bahar;temmuz, 2012-07-07)
BAKKHOS  VE  BAYKUŞ

Türküleri öldürmek haddinize mi ?

Bataklıktan kevser çıkmaz demiştim
öznesi ateş olanı kim yakabilir ?
Külü kanla yoğrulmuş zamandan geçtik
nice kavgalardan sonra geldik bugüne

Gel gitin ömrü nedir ki ışığın karşısında?
Çağlayının gümbürtüsü süpürmez mi çölünüzü  ?
Menzile giden yol temizler kendini ökselerden
izbelerle sarmaş dolaş baykuşa bakın hele

Çölünüz sizin olsun, gül yağınız sizin, tanrılarınız da
Bakkhos’u tanıdık  ak göğüslü kadınların bağbozumlarında
aşkın ve şarabın köpüğüne yatırdık kardeşlik günlerini
pala bıyıklı küheylandır zaman, öldürmek ne haddinize?

                                                                                  Bülent GÜLDAL

*(Kar Ed.Dergisi;Tem.-Ağst.,2011)
ATEŞKÂR

Gül mü getirdiler diken mi
öfkelerini dertop edip zamandan
kirli bir halı gibi serdiler sokaklara

Sarıkla çarık arasında inliyor akıl

Ömür dediğin delişmen bir top
bir bakarsın suların aynasında
sonrası varmış yokmuş bir masal

Kim dayanabilmiş ki gerçeğin akışına

Hurafenin vitrini hurufiye aittir
nerede kaldı Amon ya da Tanrı Ra
içi boş birer sözcük Zeus ile Hera

Eskiye rağbette bu yarış kimin haddine

Her an yeni ateşkâr kalırsa hayat kalır
sarıkla çarığın hevesi böğründe kalır
kim karışabilir işine muhteşem sarmalın

Gelenler eyleşip gidiyor birer birer

Her ağız kendince anlatır encamını
gökyüzüyle düşünen yıldızlarla konuşur
ölüden medet umansa çomak sokar aşklara

Bakarkörler ülkesinde bir demdir bu gelir geçer

                                                      Bülent GÜLDAL
                                                      2.Şubat.2012

*(Kurşun Kalem Dergisi)